
BLOG YAZILARI

İnsan Kaynakları Ekipleri İçin Dijital İletişim Stratejileri
Dijital İletişim ve Sosyal Medya Yönetimi’nden bahsedildiğinde konu hep pazarlama ekibinin ve kurumsal iletişim ekibinin bir sorumluluk alanı olarak algılanır. Her ne kadar marka iletişim stratejileri öncelikli olarak bu ekiplerin kapsama alanında olsa da, kanal ekiplerinden insan kaynaklarına kadar şirketlerdeki tüm ekiplerin, yeni iletişim stratejilerini kendi hedefleri doğrultusunda analiz edip kullanmaları artık kaçınılmaz. Gelin bu yazıda İnsan Kaynakları Profesyonelleri için dijital iletişimin ne anlama geldiğine bakalım. Pazarlama ve Kurumsal İletişim ekipleri ürün ve servis bakış açısı ile marka iletişimine odaklanırken; İnsan Kaynakları ekipleri, şirkete doğru yetenekleri çekmek ve çalışan memnuniyetini sağlamak amacı ile marka değerini arttırmaya odaklanmaktadır. Şirketi “çalışılmak istenen” bir marka haline getirmek, yani bir başka deyişle “İşveren Markası”nı güçlendirmek.

Growth Hacking
DigitalAge dergisinde bu ayın kapak konusu Growth Hacking. Yaptıkları davet ile sektörün bu konudaki uzmanları ile bir araya gelip yaptığımız sohbeti DigitalAge ekibi yazıya döktü:
http://www.digitalage.com.tr/pazarlamanin-ve-verinin-aski-growth-hacking/

Dijital Pazarlamanın Gizli Kahramanı E-Bülten
Pazarlama iletişiminde kullandığımız araçlar her geçen gün daha da çeşitlenmeye devam ediyor. Sosyal medya rüzgarı, yeni dijital reklam formatları, viral videolar, markaya özel mobil uygulamalar, advergaming, etkileşimli dış mekan projeleri ve daha birçoğu pazarlamacıları her gün daha yeni daha farklı iletişim yöntemlerini keşfetmeye, kullanmaya yönlendiriyor. Yenilikçi yaklaşımlar, değişime ayak uydurmak, şaşırtmak ve farklılaşmak için kesinlikle gerekli ama bu rüzgara kapılıp hala etkinliğini koruyan iletişim araçlarını rafa kaldırmak hata olur.

E-Ticaret ile E-Pazarlama’nın Evliliği
Tarihçi Peter Watson’a göre uzun mesafeli ticaret ilk olarak 150 bin yıl önce başladı. O zamandan bu güne geçen dönemde ürünler bir yana, iletişim yöntemleri, ödeme sistemleri ve kargo sistemleri “bir miktar” değişti tabii :) İlgi çekici bir konu olmakla birlikte bu yazımda 150 bin yıllık dönemin ticari tarihçesinden bahsetmeyeceğim. Size onu yerine bir aşk hikayesi anlatacağım. Bize göre uzun ama ticaret tarihine göre çok çok daha kısa bir dönemdir hayatımızda olan ticaretin e-‘li versiyonu ile 15. yüzyılda hayatımıza giren “pazarlama” kavramının 1990’lı yıllarda aldığı yeni e- halinin evliliği bu yazıdaki konumuz.

Sağlık Alanında Teknoloji Eğilimleri
Bir tarafta gittikçe daha taşınabilir hale gelen, hatta giyilebilir olan 21. yüzyıl teknolojileri, diğer tarafta bu teknolojileri daha sosyal hale getiren internet gelişimleri… Günümüz ve gelecek teknolojilerinin günlük hayatımıza, iş hayatımıza etkisini konuşuyoruz, tartışıyoruz bolca. Peki sağlık alanında bütün bu yeniliklerin getirdikleri neler? Sağlıkta teknolojiyi birçok farklı açıdan ele almak mümkün. Ben bu yazımda konuya üç başlık altında bakacağım.

Viral Olmak Ya Da Olmamak
“Viral” kavramı aslında güzel şeyler çağrıştırmamakta. Sağlık alanında ve bilgisayar platformlarında, isteğimiz dışında yayılan viruslere gönderme yapan “viral” kavramı, pazarlama dünyasında tam tersi olumlu, talep edilen bir davranış olarak karşımıza çıkıyor. Virüs yayılması anlamındaki “viral” ile, pazarlamadaki “viral” kavramlarının tek ortak noktası kontrolümüz dışında gerçekleşen bir yayılmaya işaret etmesi... Yazının devamı: http://shiftdelete.net/viral-olmak-ya-da-olmamak-53896

Yeni Kişisel Asistanınız… Telefonunuz
Elimizden ayıramadığımız, yanımızda olmadığında veya beklenmedik bir anda şarjı tükendiğinde panik olduğumuz telefonlarımız. Hayatımızda bu kadar önemli yer tutan telefonları sadece “bir iletişim aracı” olarak tanımlamak haksızlık olacaktır. Gittikçe akıllanan, akıllandıkça günlük hayatımızın daha da vazgeçilmezi olan telefonlarımız bizi tanıyan, anlayan, yol gösteren asistanlarımız olma yolunda. Daha o noktaya geldiler mi? Bizi yakın gelecekte daha neler bekliyor?... Gelin bir bakalım...

Sosyal Medya ile CRM’in Buluştuğu Nokta... Social CRM
Müşteri ilişkileri yakın bir dönem içinde büyük değişim gösterdi. Talebin arzdan yüksek olduğu, rekabetin düşük olduğu 1920’li yıllarda markaların eli güçlüydü. Pazarın ihtiyacını, piyasa şartlarını, üreticilerin belirlediği dönemde marka iletişiminin ihtiyaç ve kuralları çok farklıydı. O dönemi en iyi Henry Ford’un ünlü sözü özetler, “Siyah olduğu sürece istediğiniz rengi alabilirsiniz”.
Günümüze geldiğimizde, çok daha bilinçli, ne istediğini bilen, araştıran, sorgulayan yeni bir toplum karşımıza çıkıyor ve bunun yanı sıra artan rekabet ile de müşterilerin talep ve ihtiyaçlarının pazarı şekillendirmeye başladığını görüyoruz. Bu değişim müşteri memnuniyetinin daha ön plana çıkmasına, rekabetin itici gücü ile gelişimin hızlanmasına ve sonuç olarak çok daha sağlıklı bir ekonomiye ortam sağlıyor.

Eğitimde Dijitalleşme
1980 yılından önce doğanlar, yani X kuşağı, öğretim hayatlarının ilk dönemlerini ansiklopedilerin başında ve kütüphanelerde kitapların arasında geçirdi. Hatta o dönemler ansiklopedi dendiğinde hepimizin ilk aklına gelen bir isim vardı... Meydan Larousse
Ödev verildiğinde herkesin başvurduğu bilgi kaynakları birçok zaman aynı ansiklopedi veya kütüphanede bulunan konu ile ilgili kısıtlı sayıda kaynaklardı. Çoğu zaman ödevlerde aynı cümlelerin, paragrafların kullanılması kaçınılmaz olurdu. O kısıtlı kaynakların arasında bir dünya yaratmaya çalışırdık elimizde kağıt ve kalem ile. Kim tahmin ederdi ki o zamanlar dünyanın bilgisinin elimizin altında olabileceğini veya kağıt kalem olmadan ödev hazırlanabilen günlerin geleceğini.

KOBİ’ler için Dijital Pazarlama Stratejileri
Pazarlamanın gurularından Al Ries ve Jack Trout, Pazarlamanın 22 Değişmez Kuralı kitaplarında, pazarlamayı bir algı savaşı olarak tanımlar. İyi bir ürün, doğru hedef kitle ve güçlü iletişim oyunun kurallarıdır, ama nihai hedef müşterinin zihninde oluşan marka algısını güçlendirmektir. Benzer bir şekilde tanınmış bir marka tasarım uzmanı olan Walter Landor, marka olgusunu tanımlarken şöyle der, “Ürün fabrikada yapılır, ama marka zihinde oluşur.” Bu kitaplar yazılalı, sözler söyleneli yirmi yıldan fazla zaman geçti ve bu süre zarfında “marka” kavramı ve marka değerini oluşturan yapıtaşları değişmedi; ama değişen önemli bir şey var ki, o da dijitalin hayatımıza girmesi ile farklı bir kılığa bürünen marka iletişim araçları.