Her şirketin farklı dinamikleri, farklı kültürü vardır. Başarı şirketi ve vizyonunu iyi anlamaktan, benimsemekten ve oranın kültürüne adapte olabilmekten geçer. Liderler için bu daha da önem kazanır çünkü kendilerinin ötesinde ekiplerine bu vizyonu ve kültürü aşılamak, aynı rota peşinde inançla ilerlemeleri için ekiplerini motive etmek görevleri vardır. İyi bir lider olmanın en önemli anahtarları şunlardır:

Google AdWords nasıl işliyor? Google AdWords, Google’ın Internet reklam çözümüdür. Google AdWords ile reklamverenler Internet üzerinden ürün ve hizmetleri hakkında reklam ve duyurularını mevcut ve potansiyel müşterilerine ulaştırabilirler. Sadece local değil aynı zamanda global pazarlardaki müşterilee ulaşmak için Google AdWords ideal bir reklam platform sunar. Google AdWords ile reklam kampanyası oluşturmak oldukça kolaydır. Reklamverenler ister kendileri temel bir reklam kampanyasını kısa bir sürede oluşturabilir, ya da daha kapsamlı bir reklam kampanyası için konunun uzmanı sertifikalı ajanslardan destek alabilirler. Reklam vermek isteyen firmanın belirlemesi gereken dört temel bilgi vardır: reklam mesajı, reklama tıklandığında kullanıcının yönlendirileceği web sayfası, hangi kelimeler arandığında reklamın gösterilmesi istendiği ve her reklama tıklandığında ödenecek maksimum tutar ile toplam bütçe. Bu bilgilerin tanımlanması ile reklam aktif hale geçer.

İnternetin hayatımıza girdiğinden beri sosyal ve iş hayatımızdaki birçok dinamiği değiştirirken, web dünyası da kendi içinde kullanıcı talepleri doğrultusunda hızlı bir dönüşüm yaşıyor. İnternet artık sadece bilgi kaynağı olarak görülmüyor, kullanıcılar tercihlerini gerçek hayattaki deneyimlerini bu dünyada da devam ettirme yönünde kullanıyor. Arkadaşlarımız ve iletişimde olduğumuz kişiler çevrimiçi dünyadaki yaşamımızın önemli bir parçasını oluşturuyorlar. Bugün birçok kullanıcı webde blog yazıları, tweet’leri ve profil güncellemeleriyle sosyal bağlantılar kuruyorlar. Artık kullanıcıları ‘web insanları’ olarak tanımlıyoruz. Çünkü birbirleriyle iletişimleri, paylaşımları ve sosyal platformlardaki kimlikleri bugün webin önemli bir parçasını temsil ediyor.

Şirketlerin ard arda Türkiye’yi yönetim merkezi olarak açıklamalarının ardından Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgelerinde yaşanan değişim bu bakış açısını değiştirdi mi? Türkiye, bölgeden bağımsız olarak kendi içinde büyümesini hızla sürdüren ve yatırımlara oldukça açık bir ülke; bunlar göz önüne alındığında Türkiye’yi özellikle ilgilendiren yatırımlarda zaten bir değişiklik olmayacaktır. Ayrıca, Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgeleri de bir ekonomik reform ve toparlanma sürecine giriyor; dolayısıyla, yatırımcılar tedbirli yaklaşıyorlar olsalar da bu, pazarlardaki fırsatların kaybolduğu anlamına gelmiyor.

Öncelikle okuyucularımız için bize kısaca Google Türkiye'yi anlatır mısınız? Google Türkiye ne yapar? Google markası Google Türkiye'yi nasıl konumlandırıyor?

Genç ve teknolojiye meraklı nüfusu, dinamik ve gelişmeye devam eden bilişim sektörüyle Türkiye, Google’ın çok önem verdiği bir pazar. Google Türkiye olarak bizim öncelikli hedefimiz, Google’ın dünya çapında sunduğu hizmet ve ürünlerin yerelleştirme çalışmalarını gerçekleştirerek Türkiye’deki kullanıcıların hizmetine sunmak. Yerelleştirme sadece Türkçeleştirmek anlamına gelmiyor elbette. İçeriğin de Türkiye’ye uygun hale getirilmesi önemli bir konu. Örneğin; en son hizmete sunduğumuz ettiğimiz servislerden biri, mobil cihazlar üzerinden sesli komutlarla arama yapma imkanı sunan Google Voice Search, oldukça olumlu geri dönüşler alıyor.

Senelerdir her fırsat bulduğumda üniversitelerdeki etkinliklere konuşmacı olarak katılıyorum. Bu etkinliklerde tecrübelerimi, gözlemlerimi paylaşmak ama sadece anlatmak değil aynı zamanda dinlemek, sohbet etmek benim için büyük bir keyif. Konumuz bazen pazarlama üzerine, bazen inovasyon üzerine, bazen kariyer üzerine oluyor, ama konu kariyerden bağımsız da olsa mutlaka çok sayıda bu yönde soru geliyor. Gelen soruların derinliği bir taraftan bana kariyer hayatına daha bilinçli hazırlanan bir genç nüfusun geldiğini gösteriyor ve mutlu ediyor ama diğer taraftan da gençlerin bu konuya gittikçe daha kaygı ile yaklaşmaya başladığını görüyorum. Bu yönde paylaştığım bazı önerileri kısaca sizlerle özetlemek istedim. 

Türkiye’nin önümüzdeki yıllarda, İngiltere ya da Almanya gibi internet reklamcılığı pastasından çok daha büyük paylar alan ülkeler seviyesine gelebileceğini düşünüyor musunuz?

İnternet reklamcılığı bazı ülkelerde şimdiden televizyon reklamlarından daha çok kullanılmaya başlandı. Örneğin internete yapılan reklam harcamaları İngiltere'de televizyon reklamlarına yapılan harcamaları geçmiş durumda. Türkiye'de de 2 yıl önce %3 oranında olan internet reklamcılığı harcamaları bugün %10'ların üzerine çıktı.

Türkiye’nin telekom ve bilişim merkezi olması için önem verilmesi gereken öncelikli çalışmalar nelerdir?

Türkiye’nin bu alanlarda bir merkez haline gelmek için yüksek bir potansiyeli var. AR-GE’ye yatırım yapılması, “yerli silikon vadisi” kurulması, devletin yeni kurulan şirketlere teşvik yardımı yapması gibi girişimlerin yanı sıra, yerli işgücüne yatırım yapılması ve yabancı şirketlerin Türkiye’de kalıcı yatırımlar yapması için temaslarda bulunmak da özellikle bilişim sektörünün gelişimi için çok önemli.

KOBİ’ler Google için ne kadar önemli?

Özellikle potansiyel müşterilerine ulaşmak ve bilinirliklerini artırmak gibi amaçlarla internetin sunduğu fırsatlara ihtiyaç duyan, geleneksel reklam ve pazarlama mecralarına büyük şirketler kadar bütçe ayıramayan KOBİ’ler için arama motoru bazlı pazarlama önemli bir araç. Dolayısıyla KOBİ’leri bu yönde eğitmek ve bilinçlendirmek Google’ın öncelikleri arasında.

Ancak yapılan tahminlere göre Türkiye’deki 2 milyon kadar KOBİ’den yaklaşık sadece 400 bin kadarının web sitesi sahibi olduğu belirtiliyor. Halbuki websiteleri, günümüzde firmaların hedef kitleleriyle iletişim kurmaları için kullanabilecekleri en etkili yol.

Kariyeriniz süresince elde ettiği başarılar ve en önemli iş deneyiminiz neydi?

Mezun olduğum tarihe kadar çeşitli teknoloji firmalarında yarı zamanlı olarak farklı pozisyonlarda görev aldım. 1994-1995 yılları arasında Microsoft’un Chicago ofisinde Bilgi Teknolojileri Yöneticisi olarak çalıştım. Daha sonra Microsoft Türkiye ofisine Sistem Mühendisi olarak geçtim, 1998 yılından itibaren de Windows’dan sorumlu Ürün Pazarlama Müdürü olarak görevime devam ettim. O dönemler bu rolüme parallel olarak Microsoft’un gelişmekte olan pazarlara yönelik stratejilerini takip eden ve Türkiye’deki bilgisayar penetrasyonunu arttırıcı projeleri yürüten ekiplerin proje liderliğini yaptım. 2005 yılında Apple IMC firmasına Pazarlama Müdürü olarak geçtim ve 2 yıl boyunca Apple ve Adobe markalarının pazarlama stratejilerini oluşturdum ve hayata geçirdim.

O dönemde yaptığım çalışmalarla Capital dergisi tarafından 2006 yılının zirvedeki pazarlamacıları arasında seçilmiş olmak benim için büyük mutluluk verici başarılarımdan biriydi.